Ulaşılabilirlik Klavuzu
 
Mimari Projelerde Engelli ve Yaşlılarla İlgili Olarak Uyulması Gereken Temel Kurallar
Konutlar, Halka açık olan lokantalar, oteller, tiyatrolar, doktor muayenehaneleri, eczaneler, perakende satış mağazaları, müzeler, kütüphaneler, parklar, spor salonları, stadyumlar, okullar, kurslar, eğitim ve öğretim kurumları, günlük bakım ve tedavi birimleri gibi yerlerle bütün devlet daireleri engelli insanların girişlerine uygun olarak düzenlenmelidir.

KILAVUZ HAKKINDA
 
Bu kılavuz, engellilerin ve bir kısım yaşlı insanların şehirsel ve mimari çevrelerde rahat edebilmelerine ve hayata daha kolay katılabilmelerine yardımcı olacak temel standartların tanıtılması için hazırlanmıştır.
Hangi insanlık durumunda bulunursa bulunsun, her insanın bütün toplumsal konumları, insan için ortaya konmuş değerleri ve mutluluk tablolarını kendisine açık ve elde edilmesi mümkün bulunması gerektiği gibi; hayata katılması sırasında fiziksel çevrenin, inşa edilmiş çevrenin de onu engellememesi gerekir. Çevrelere ve mekanlara engellenmeden ulaşabilmeyi girilebilirlik, ulaşılabilirlik (accessibililty, zuganglichkeit) kavramı ile ifade ediyoruz.

İnsan, Çevresinde Hep Düzgün Bir Geometri Arar
İnsan bir yeryüzü parçasında, bir mekan içinde yaşamaktadır. Çevresinin, kendisine zahmet çektirmeyecek fiziksel şartları taşımasını ister. İnsanın çevresini, barındığı, yaşadığı mekanları kendi rahat edeceği şekle dönüştürme gayreti en temel insan eylemlerindendir. İnsan çevresini düzenler ve inşa edilmiş çevreyi (built environment) elde eder. İnşa edilmiş çevredeki şartların bir engelli, bir yaşlı ve bir çocuk için önemi ise yetişkin ve sağlıklı bir insan için olduğundan çok daha fazladır. İnşa edilmiş çevredeki olumsuz şartlar bir kısım insanları engelleyip onların hayata ve topluma katılmalarını önleyebilir.

Şehirsel Çevre Bir Özgürlük Alanıdır
Evinden çıkıp toplum hayatına katılmaya, üretken olmaya hazırlanan hiçbir insan için şehirsel çevre engelleyici olmamalıdır. Belli standartların uygulama konulmasıyla engelli, ağır sakat veya tekerlekli sandalyeli insanların rahat hareketine imkân veren bir şehirsel çevre elde edilebilir. Böyle daha uygar gözüken bir şehir manzarası ile birlikte bütün diğer insanların da daha özgür olabildikleri bir şehirsel çevre meydana gelecektir.

Binalar Kendilerini İnsanlara Sıcak Bir Şekilde Sunmalıdır
Bazı binaların engelliler için çok engelleyici olabildikleri bilinmektedir. Bu tür binaların doğal hareketliliğe sahip sağlam insanlar için de rahat yaşama ortamları olmadıkları kolayca görülebilir. Bİnalardaki hayatların zorlaşması daha çok da biçimsel kaygılardan, yanlış biçim anlayışlarından kaynaklanmaktadır.
Bütün devlet dairelerinin, yerel yönetim binalarının, okulların, rekreasyon alanlarının, spor tesislerinin, alışveriş merkezlerinin, sağlık tesislerinin, kültür ve eğitim kurumlarının, halka açık kuruluşların, tekerlekli sandalyedeki insanların da girebilecekleri yerler olarak düzenlenmeleri gerekir. Binaların girilebilirliği, ulaşılabilirliği, olgun bir mimarlık anlayışına ve gelişmiş toplumsal örgütlenmeye işarettir.